31 Aralık 2012 Pazartesi

2013

Yilin en sevdigim gunu geldi bile! Yeni sene, yeni umutlar, yeni baslangiclar, yeni guzellikler icin son saatlere girdik..

2012 Agustos'tan beri, yani diyetime basladigimdan beri zaten hayatim cok daha istedigim bir yone dogru gitmeye basladi. 2013 'un de boyle devam edecegini umuyorum, hedeflerime ulasacagim ve yeniliklerle dolu bir sene beni bekliyor! Belki de bu seneki fazlaca olan yeni yil heyecanim da bu sebeptendir kim bilir.:)

Herkese mutlu, saglikli, huzurlu, sevdikleriyle birlikte gecirecekleri cok guzel bir sene diliyorum! 2013 hepimize yeni umutlar ve yeni baslangiclar getirsin ve bizim senemiz olsun!:)

28 Aralık 2012 Cuma

2 günlük Detox

Geçen hafta, daha önceden de bahsettiğim gibi, 2 günlük bir detoxum vardı. Bu iki günün arka arkaya olması şart değil bu sebeple ben de araya bir gün boşluk koydum.

Öncelikle, detox yapacağınız günler evde olmaya özen gösterin. Çünkü enerjinizi biraz düşüyor. Ben detoxumun ilk gününü evde geçirdim ve çok rahattı. Fakat ikinci gününde tüm gün dışarıdaydım ve bayağı zorladı beni.

Şimdi gelelim bu detoxun nasıl bir detox olduğuna.

Özel detox çorbamız var. Bu detox çorbamız sınırsız, acıktığınız zaman içebilirsiniz. Bir de yanında sınırsız meyve var. Ama tabii sınırsız diye de abartmamak lazım. :)



Ben her iki günde de 3 kase detox çorbası ve 3 porsiyon meyve yedim. Aslına bakarsınız porsiyonları biraz az tutmuş oldum ama bana kesinlikle yetti çünkü çorbamız gerçekten çok doyurucu ve şifalı; içinde hemen hemen her sebze ve baharat var. Ben şahsen artık ekmek yerine çorba  hakkım olduğu zamanlarda da bu çorbayı tercih edeceğim.

Haftalık Menü 3

Öncelikle gecikme için herkesten özür diliyorum bu postu geçen hafta paylaşmam gerekirdi.:)

İşte karşınızda geçen haftaki haftalık menüm!

Bir de belirmek istiyorum, geçen hafta 2 gün boyunca detox yaptım onunla ilgili yazı da birazdan geliyor!:)

Geçen haftadan itibaren sabah yürüyüşüm öncesinde yediğim 2 adet gün kurusu kayısıyı kaldırdık. Yani sabah uyanır uyanmaz hiçbir şey yemeden yürüyüşüme çıkıyorum artık. Döndüğümde de her zaman olduğu gibi kahvaltımı ediyorum.



Kahvaltımda 6 kaşık nesfit ve 200 ml süt vardı. Bu kahvaltı türü benim en sevdiğim. Sabah sabah nesfit yemek bana çok iyi geliyor açıkçası, kan şekerimi de düzenliyor. Nesfit yerine müsli de tercih edebilirsiniz ama ben nesfiti daha doyurucu buluyorum.



Sabahki 2 gün kurusu kayısımı kaldırdığımız için kahvaltı ve öğle yemeği arası 10 adet bademim vardı. Badem hem mideyi çok iyi tutuyor hem de oyalıyor insanı. Badem yerine fındık veya ceviz de tercih edilebilir tabii. 2 adet ceviz ve 8 fındık 10 adet bademle eş değer bu da dip not olsun.:)




Öğlen yemeğimde ise kepekli tost veya yarım simit vardı. Hem hazırlaması kolay hem de çok doyurucu. Tabii öğlen tost veya sandviç yediğimde 2 dilim ekmek yemiş olduğum için geçen hafta akşamları ekmeğim yoktu.

Ara öğün olarak ise geçen hafta 200 ml sütüm vardı. Gene tabii ki de kahvemden yana kullandım bu süt hakkımı.:)





Akşamları da hafif olduğu için 120 gr et/ tavuk veya 200 gr balık yedim yanında salata ile. Belki fark etmişsinizdir ben salatalarımın porsiyonunu genelde büyük tutuyorum çok daha doyurucu oluyor.




Gece de her zaman olduğu gibi 1 porsiyon meyvem vardı. Kimi zaman meyve salatası yaptım kimi zaman da meyvenin kendisini tercih ettim.


Gelelim geçen haftanın bonusuna.:) Uzun zamandır canım baya Nero'nun çilekli tartından istiyordu. Yanında da nonfat cappuccino ile kendime gerçek anlamda bir sölen yaşattım diyebilirim.:)

16 Aralık 2012 Pazar

Haftalık Menü 2

Eveet, karşınızda bu haftaki diyet menüm.:)



Soğuk havalara rağmen sabah yürüyüşlerimi asla ihmal etmiyorum. Soğuk hava ve müzik aksine beni kendime getiriyor ve yeni bir güne hazırlıyor. Yürüyüşüm öncesi iki gün kurusu kayısımın yanı sıra bu hafta yanında içtiğim suyun içine de 1/4 greyfurt sıktım. Vitaminimi de almış oldum böylelikle.:) Bu arada kuru kayısı sevmeyenler kuru erik de tercih edebilir. Yok 2 kayısı beni kesmiyor ben acıkıyorum diyorsanız da yanına 1 ceviz de yiyebilirsiniz.




Bu hafta kahvaltımda 1 dilim peynir, 1 dilim ekmek ve 1 dilim yumurta veya 4 siyah zeytin vardı. Sadece 1 gün zeytin tercih ettim pek sevdiğim bir yiyecek değildir çünkü. Aynı zamanda katı yumurta kadar doyurucu da değil. Yanına da domatesle en ideal kahvaltı bu benim için.:)






Öğlen yemeğimde ise 1 kase çorba, salata ve 120 gr tavuk veya et vardı. Unutmayın 1 kase çorba 1 dilim ekmek yerine geçer. Soğuk kış günlerinde de açıkçası çok daha iyi geliyor. Ayrıca bu hafta Num Num'ın tavuk otlu salatasını da deneme fırsatı buldum. Herkese tavsiye ediyorum çok çok lezzetli. Num Num salata soslarını yenilemiş zaten lezzetin büyük bir sırrı da bu sanırım.:) Gene bir gün de salata yerine mantarlı sote tercih ettim ızgara tavuğumun yanına. Çok keyifli bir ikili oluşturdular.



Ara öğünüm olarak bu hafta da 200 ml sütüm vardı. Bu süt benim gerçekten mutluluk sebebim. Yağsız sütten cappuccinomu keyifle yudumladım. Yanına da 1 adet mandalinamı yedim.




Akşam yemeğimde 6 kaşık sebze veya kurubaklagil vardı yanına yoğurt ve 1 dilim ekmek ile. Yoğurt çorbası içtiğim günler akşamki yoğurdumu yemedim. Kurubaklagil olarak da mercimek tercih ettim. Mideme en iyi gelen yemeklerden biri.



Gece meyvesi olarak da kış aylarının vazgeçilmezi 1 adet mandalinam ve şifalı 1/2 kivi vardı.

Bakalım haftaya menümde neler olacak?:)

15 Aralık 2012 Cumartesi

Rivayetler vol 1

Etrafınızda mutlaka bir tanıdığı önceden kilolu olup şimdi incecik olan ve size sürekli 'o'nun nasıl başardığını ve sizin de başarabileceğinizi söyleyen birileri vardır.

Açıkçası benim en hoşlanmadığım durum bu. Birinin gelip bana 'şu şu da senin gibiydi şimdi incecik çok güzel' demesi kadar itici bir şey yok. Ayrıca o tanımadığım kişinin de nasıl kilo verdiği beni hiç mi hiç ilgilendirmiyor. Öncelikle benim hiç bir zaman kilom ile ilgili kompleksim olmadı. Her zaman vücudumla barışık oldum. Ama buna rağmen insanların benimle kilo muhabbeti yapmasından hiç bir zaman hoşlanmadım. Bana böyle hikayeleri anlatanlara ise sadece gülümsedim, 'hı hı evet, tabii tabii' dedim geçtim.

Şimdi bize böyle nasihatlar veren ablalarımızın teyzelerimizin hep bir kilo verdiren formülleri olur. Ben de bu rivayetlere bir kaç örnek vermek istiyorum.

'Sabahları kalkınca maydanoz suyu iç kızım, metabolizmayı çok hızlandırır.'

Yalan. Böyle bir şey yok. Yaklaşık 1 ay kadar bir süre geçen yıl bunu denemiştim. Kahvaltıdan önce bir tutam maydonuzu ve 1 limonu su ile birlikte blendardan geçirip iğrene iğrene içiyordum. Artık bir sabah kusacak gibi oldum. Aç karna midem kaldıramıyordu. Bir daha da içmedim. Zaten öyle bir etkisini de görmedim. İşe yaradığı tek şey, sabah böyle bir karışım içtikten sonra kahvaltı yapacak iştah falan kalmıyor.

'Ayda bir portakal suyu detoksu yap güzelim. 1 gün başka hiçbir şey yeme içme. Bak görüceksin bütün toksinlerin, ödemin gider.'

Ben bunu da deneme gafletinde bulundum ve günün sonunda düşüp bayılacaktım artık. Ertesi gün ise önceki günden çok acıktığım için dünyaları yemiştim. Öyle bir toksinlerden ödemden kurtulma durumu yok anlayacağınız. Bir daha asla böyle bir şeye kalkışmam. Tabii portakal suyu detoksu yerine süt detoksu, lahana çorbası detoksu, maydanoz suyu detoksu yapanlar falan da var. Hiç sağlıklı değil. Bir gün boyunca vücudunuzu aç bırakmak aksine metabolizma hızınızı düşürür ve daha fazla kilo alımına yok açar.

'3 günde 4 kilo diyeti yap, vücudu şaşırt. Sonra gör bak nasıl güzel kilo vereceksin.'

Hatırlar mısınız bir ara ne kadar meşhurdu bu '3 günde 4 kilo' diyeti. Ben de bir keresinde denemiştim işe yaracak mı diye. Öncelikle, başka yazılarımda da bahsettiğim gibi diyet yapan birinin kilo verebilmek için yediklerinden keyif alması gerekir. Böylelikle tatmin olur. Fakat bu '3 günde 4 kilo' diyeti nasıl bela bir şeydi. İçinde haşlanmış taze fasulye falan vardı. Gerçekten etkisi oldu mu diye sorarsanız da 2 kilo falan verdirmişti ama sonrasında hiç bir diyet bu kadar sıkı olmayacağı için 1 haftaya o 2 kiloyu da geri almıştım. Şok diyetlerin vücuda zarar vermekten başka bir işlevi yok. Aman diyim vücudu şaşırtıcam diye sakın bu şok diyetlere başvurmayın.

Şimdilik bu kadar ama aklıma geldikçe başka yazılarımda da bu rivayetlerden bahsedeceğim size.:)


13 Aralık 2012 Perşembe

In Pink We Trust

Marketlere ilk girdiğimde hemen pembe bölüme yaklaşıyorum. Orası en ait olduğum yer, orası en benden, orası light ürünler bölümü!

Öncelikle şunu söylemeliyim, diyet yapan birinin yediklerinden keyif alması çok önemlidir. Yani, yağsız peynir sevmiyorsanız, yemeyin, zaten bir parça peynir var sabahları onu da istediğiniz peynirden yana kullanın. Çünkü sevmediğiniz bir şey yediğiniz zaman tatmin olmazsınız ve başka şeyleri ararsınız. Ben bu konuda çok şanslıyım. Yağsız ürünleri çok daha lezzetli buluyorum. Sanırım bu alışkanlıkla da alakalı bir şey. Ben çok kilolu olduğum dönemde de aynı yağsız peynirden yer, aynı yağsız sütten içerdim. Bu nedenle de şimdi yağlı sütün kokusuna bile tahammül edemiyorum. Size burada en sevdiğim light ürünlerin bir listesini çıkaracağım.

Pınar Organik Light Süt: Piyasadaki tüm light sütleri tatmış biri olarak şunu söyleyebilirim, tartışmasız en lezzetli süt bu. Eğer organiğini bulamazsam da organik olmayan light sütünü alıyorum. Bu süt %0.1 oranında yağ içeriyor ve 100 mililitresinde 34 kalori var. Unutmayın, günde içilmesi gereken ideal miktar 200 mililitre.



Sütaş Light Beyaz Peynir: Light peynir herkesin sevdiği ve sevebileceği bir peynir değildir. Ama bence bir kez de olsa Sütaş'ın bu peynirini deneyin. Ben açıkçası satılan diğer light peynirlerin tadını hiç beğenmiyorum. Yani benim için bu peynirin hiç bir alternatifi yok en azından şimdiye kadar çıkmadı. Ve inanın bana yağlı peynirlere göre çok çok daha lezzetli.


Sütaş Light Yoğurt: Uzun zamandır aslında yağ oranı daha düşük olduğu için Pınar'ın light yoğurdunu tercih ediyordum. Bir gün markette ondan kalmamıştı ben de Sütaş'ın light yoğurdunu almıştım. O gün bugündür hep onu tercih eder oldum. Tadı çok daha lezzetli ve %1.4 oranında yağ içeriyor 100 gramında 55 kalori var. Öte yandan Pınar'ın light yoğurdu %0.15 oranında yağ içeriyor ve 100 gramında 49.7 kalori var.

Sek Light Ayran: Her gün 125 gr, 1 porsiyon, yoğurdum var. Fakat bazı zamanlar yoğurt yerine Sek'in light ayranını da tercih ediyorum. Lezzeti çok yerinde. %0.5 oranında yağ içeriyor ve 100 mililitresinde 26.5 kalori var. Yani 330 mililitrelik bir Sek light ayran ideal bir porsiyon.


Tabii her pembeye de güvenmiyorum aslında. Uzak durduklarım da var. Mesela light kaşar peynirlerinin yanından bile geçmeyin derim ben. İçerdikleri yağ miktarları ve kalorileri hayli yüksek. Light kaşar peyniri yerine normal kaşar peyniri tercih edebilirsiniz pek bir şey fark etmiyor. Bir de mesela light labnelerden de uzak durulmalı. Light labne yerine lor peyniri tercih edin. Hem peynir altı suyundan yapıldığı için çok sağlıklı hem de kalori en düşük olan peynir çeşidi çünkü hemen hemen hiç yağ içermiyor.

Afiyet olsun!


Wishlist 1

Kilo vermenin en güzel yanı istediğimiz kıyafetlere girebilmek olsa gerek. Ben kendime hep hedefler koyuyorum ve bu hedeflerime ulaşmaya çalışmak beni çok motive ediyor.

Ara ara kısa vade hedeflerimi paylaşacağım sizinle.:)

İşte ilk 5 hedef!







Hemen hemen bir 4 kilo sonra bu güzeller benim olacak diye umuyorum!:)


12 Aralık 2012 Çarşamba

Tatlandırıcı Kullanımı

Tatlandırıcı kullanımı hemen hemen herkesin kafasında soru işareti yaratan bir durumdur. Kimisi zararlı olduğunu düşünür kimisi ise şekerden kalori almak yerine tatlandırıcılara başvurur.

Splenda'ya kadar evet ben de tatlandırıcıların içerdikleri maddelerden dolayı zararlı olduğuna inanan gruptandım. Fakat Splenda diğer tatlandırıcılardan farklı olarak sukraloz bazlı ve sukraloz da vücutta birikmez, kanserojen değil ve bilinen bir yan etkisi yok. Kısacası güvenilirliği kanıtlanmış bir madde. Splenda'ya bir de sukraloza ek olarak, sukraloz çok tatlı olduğu için gereken hacmi sağlamak adına, mısır nişastasından yapılan maltodekstrin ekleniyor.

Şimdi gelelim Splenda ile ilgili spekülasyonlara. Splenda kullanımı konusunda beslenme uzmanları ikiye ayrılıyor. Bir kısmı, yukarıdaki nedenlerden dolayı Splenda kullanımının zararsız olduğuna inanıyor. Fakat bir grup da farklı bir şey savunuyor. Onlara göre, biz Splenda kullandığımızda beyin bunu normal şeker olarak algılıyor bu nedenle de kan şekerinin yükseleceğini var sayıyor ve kan şekerinin dengelenmesi için pankreastan insülin hormonu salgılanıyor. Biz eğer gerçek şeker tüketiyor olsak salgılanan insülin sebebiyle kan şekerimiz normal seviyeye gelecek fakat tatlandırıcı kullandığımız, yani boşa insülin salgılandığı için, kan şekerimiz düşüyor. Bu durumda da daha çabuk acıkıyoruz, tatlı bir şeyler yemek istiyoruz vs.

Ben Splenda Türkiye'de satılmaya başladığından beri kullanıyorum ve şu zamana kadar da hiçbir kötü etkisini görmedim. Bu noktada da ilk gruba katılıyorum. Çünkü bence elimizde Splenda gibi zararsız, vücudumuzda birikmeden direk bağırsaklardan çıkan, sukraloz bazlı bir tatlandırıcı varken, şekerden kalori almak saçma.

Yürüyüş Playlist'im

Spor yaparken dinlediğimiz şarkıların tempomuzu çok etkilediğini inanıyorum. Bu nedenle beni diyetimle ilgili en çok motive eden şarkıları dinlemeyi tercih ediyorum. İşte her gün mutlaka dinlediğim 10 şarkı:

1-Part of Me - Katy Perry


2-Suddenly I See - KT Tunstall


3- Moves Like Jagger - Maroon 5 ft. Christina Aguilera


4- Watch Me Shine - Joanna Pacitti


5- Fighter - Christina Aguilera


6- It's My Life - Bon Jovi


7- Dream On - Aerosmith


8- Amazing - Kanye West ft. Young Jeezy


9- Push It To The Limit (Scarface) - Paul Engemann 


10- Lady Gaga - Edge of Glory


9 Aralık 2012 Pazar

Haftalık Menü 1

Normalde blogumu ilk açtığımda niyetim diyet menülerimi günlük paylaşmaktı. Fakat diyet listelerim haftalık olduğu için, her gün her gün aynı şeyi paylaşmamak adına haftalık yapma kararı aldım.

Bakalım bu hafta neler yemişim?


Yürüyüş öncesi en büyük destekçim iki adet gün kurusu kayısı beni bu hafta da yalnız bırakmadı. Bazen düşünüyorum da sabah yürüyüşlerimi bu kadar sevmemin nedeni gün kurusu kayısı olabilir.:)





Sabah kahvaltımda bu hafta kepekli tost vardı. Yanında domates ve salatalık ile ideal, lezzetli ve doyurucu bir kahvaltı!





Öğlen yemeğim için 6 kaşık sebze yemeği, 3 kaşık karbonhidrat ve 1 kaşık yoğurt vardı. Sebzelerim olarak patlıcan, pırasa ve taze fasulye tercih ettim. Karbonhidrat olarak da midye makarna.



Ara öğün olarak 1 activia yoğurt ve 1 kaşık müsli çok sevdiğim bir lezzet. Bu ikiliden asla sıkılmıyorum. Icine bir de toz splenda atildiginda ideal bir tatli halie geliyor.





Akşam yemeğimde ise 120 gr tavuk/et veya 200 gr balık vardı yanında salata ile. Genelde 120 gr dana bonfile yemeyi tercih ettim.


Bu hafta bir gun de aksam yemegim icin olan et hakkimi Adana Yuzevler'de diyet (az yagli) adana yiyerek kullandim. Yaninda da kalorisi az olan acili ezme ve salgam suyu tercih ettim. Arada bir bunu tekrarlayacagim, degisiklikler guzeldir.:)





Gece meyvem olarak 1 dilim ananas ve yanında 1 kivi veya mandalina veya 1 çay bardağı sütüm vardı. Sut hakkimi gun icinde kahveden yana kullanip aksamlari 1 dilim ananasimi yedim genellikle.



Gelelim bu haftanın baş tacına, bonusuma. Önceki yazımda da belirttiğim gibi Nero'dan fit havuçlu kek tercih ettim yanına da yağsız sütten cappuccino ile bu haftamın en keyifli anlarından birini yaşadım gerçekten.